Kategori: Uzman Görüşleri

  • Kaşta Altın Oran: Yüzün Sessiz Mimarı

    Kaşta Altın Oran: Yüzün Sessiz Mimarı

    Güzelliğin en sade ama en güçlü mimarı kaşlardır.
    Bir yüzün dengesi, ifadesi, enerjisi… hepsi kaşın yönüyle şekillenir.
    İşte bu yüzden kaş tasarımında “altın oran” yalnızca matematiksel bir ölçü değil; bir denge ve estetik sanatıdır.

    Altın Oran Nedir?

    Matematikte 1.618 olarak bilinen altın oran, doğada, sanatta ve insanda mükemmel uyumun temsili kabul edilir.
    Bir nevi evrenin güzellik kodu diyebiliriz.

    Bu oran kaş tasarımında uygulandığında:

    • Yüzün doğal çizgilerine uyum sağlar,
    • Simetriyi destekler,
    • Bakışlara yumuşak ama güçlü bir denge kazandırır.

    Altın oran yalnızca kaş şeklini belirlemekle kalmaz; yüzün merkez noktalarını, hatların yönünü ve ifadenin doğal akışını anlamamıza da yardımcı olur.
    Kısacası, yüzün kendi güzellik haritasını okumayı öğretir.

    Kaşta Altın Oran Nasıl Ölçülür?

    1. Başlangıç Noktası (A)

    Burun kanadının üstünden dik bir çizgi hayal edilir.
    Bu çizgi kaşın başlangıç noktasını belirler ve iki kaş arasındaki ideal mesafeyi oluşturur.

    2. Kavis Noktası (B)

    Burun kanadından göz bebeğinin dış kenarına uzanan çizgi, kavis noktasını verir.
    Kaşın enerjisini ve yüz ifadesini belirleyen en kritik noktadır.

    3. Bitiş Noktası (C)

    Burun kanadından gözün dış köşesine uzanan çizgi, kaşın bitmesi gereken noktayı belirler.
    Bu hizalama yüzün orantısını dengede tutar.

    4. Kaş Kalınlığı

    Alt ve üst çizgi arasındaki mesafe yüz şekline göre ayarlanır:

    • İnce yüzlerde daha dolgun kaşlar,
    • Geniş yüzlerde daha zarif hatlar denge sağlar.

    Kaşın en kalın bölümü başlangıç; en ince kısmı ise kuyruk olmalıdır.

    5. Simetri Kontrolü

    İki kaş birebir aynı olmak zorunda değildir.
    Ama yüzün doğal asimetrisine uygun şekilde dengelenmelidir.
    Doğallık her zaman önceliktir.

    Altın Oran Uygulama İpuçları

    • Kaş haritalama için cetvel, ip tekniği veya ölçüm kalemleri kullanılabilir.
    • Başlangıç, kavis ve bitiş noktaları belirlendikten sonra kavis yüksekliği altın oran (1.618) kullanılarak netleştirilebilir.
    • Yüz şekline göre küçük farklılıklar gerekebilir:

    Oval yüz: Yumuşak bir kavis
    Kare yüz: Kaş kuyruğu belirginleştirilebilir
    Yuvarlak yüz: Kavis biraz daha yüksek tutulabilir

    Bu küçük dokunuşlar yüzün bütün ifadesini değiştirir.

    Sonuç

    Altın oran, kaş tasarımında doğanın kusursuz dengesini yüzle buluşturmanın en etkili yoludur.
    Bu oranla oluşturulmuş bir kaş:

    • Bakışlara derinlik katar,
    • Yüzün doğal ifadesini destekler,
    • Zamansız bir zarafet sunar.

    Ve unutma:
    Kaş, yüzün sessiz ama en güçlü mimarıdır.

  • Yüz Şekline Göre Makyaj Teknikleri

    Yüz Şekline Göre Makyaj Teknikleri

    Makyajın en güçlü yönü, yüzün doğal formunu tanımak ve onu doğru ışıkla buluşturmaktır.
    Her yüz şeklinin kendine özgü bir dengesi, bir ritmi vardır. Makyajın görevi bu ritmi bozmak değil, onu görünür kılmaktır.

    Bugün üç temel yüz tipi üzerinden ilerleyelim: yuvarlak, oval ve kare yüz.

    Yuvarlak Yüz: Işıkla Kontur Şekillendirmek

    Yuvarlak yüzlerde amaç, yumuşak hatlara yön kazandırmaktır.
    Kontür uygularken elmacık kemiklerinin hemen altına, şakaklara ve çene kenarına mat bir bronzer uygulamak yüzü anında daha belirgin hale getirir.
    Aydınlatıcıyı burnun üst hattına, elmacık kemiklerinin üzerine ve çene ortasına hafifçe sürmek yeterlidir.

    Allık konumu bu yüz tipinde çok önemlidir: Elmacıkların tam tepesine değil, biraz daha yana doğru uygulanmalıdır.
    Ruj seçiminde mat ve nötr tonlar, yüzün genel yumuşaklığını dengeleyerek dikkati gözlere taşır.

    Oval Yüz: Altın Oranı Korumak

    Oval yüz, makyaj sanatında “ideal yüz formu” olarak kabul edilir.
    Bu nedenle burada amaç oranları korumaktır.
    Kontür uygulaması hafif tutulmalı; yalnızca yüzün doğal hatlarını vurgulamak için şakaklara ve çene hattına yumuşak bir gölge verilmelidir.

    Aydınlatıcıyı T bölgesine ve elmacık kemiklerine uygulamak cildin canlılığını öne çıkarır.
    Allık, gülümseyince belirginleşen elmacıklara değil, biraz yukarıya doğru sürülmelidir; böylece yüz daha kalkık bir etki kazanır.
    Göz makyajında eyeliner kuyruklarını hafifçe yukarı çekmek bu yüz formunu zarif bir biçimde tamamlar.

    Kare Yüz: Hatları Yumuşatmak

    Kare yüzlerde belirgin çene hattı ve geniş alın dikkat çeker.
    Amaç, bu güçlü yapıyı yumuşatmak ve dengelemektir.

    Kontür bu noktada başroldedir: Çene köşelerine, alın kenarlarına ve şakaklara dikkatlice gölge uygulanmalıdır.
    Aydınlatıcıyı yüzün merkezine (burun üstü, elmacıklar, çene ortası) odaklamak yüzün merkezini öne çıkarırken kenarları geri iter.

    Allık, dairesel değil yukarıya doğru oval hareketlerle uygulanmalıdır. Bu yöntem yüzü daha uzun ve zarif gösterir.
    Saç diplerinden başlayan bronz tonlu yumuşak bir geçiş, genel görünümdeki dengeyi ve sıcaklığı artırır.

    Her yüz bir hikâye anlatır; makyaj ise o hikâyenin vurgusudur.
    Yüz şeklini tanımak, bu hikâyeyi daha bilinçli anlatmanın ilk adımıdır.
    Bazen bir gölge, bazen bir ışık, bazen de bir çizgi…
    Ama her zaman “senin yüzün” merkezdedir.

  • Günlük Makyaj: Doğallığın Güçlü Dokunuşları

    Günlük Makyaj: Doğallığın Güçlü Dokunuşları

    Her sabah aynaya baktığında, yüzünün doğal ışıltısını ortaya çıkarmak aslında birkaç küçük ama etkili adımla mümkün. Günlük makyajın amacı fazla ürün kullanmak değil; taze, aydınlık ve zahmetsiz bir güzellik yakalamaktır.

    Cilt Hazırlığı: Sağlam Bir Zemin

    Makyajın en önemli adımı cilt bakımıdır. İyi bir nemlendirici ve güneş koruyucu, gün boyu canlı ve sağlıklı bir görünüm için olmazsa olmaz. Cildin beslenmeden yapılan makyaj kısa sürede solgun görünebilir.

    Ten Makyajı: Hafif ve Doğal

    Günlük kullanımda ağır ürünlere gerek yok. İnce yapılı bir BB krem ya da hafif fondöten ile cildin tonunu eşitlemek yeterli. Sadece ihtiyaç duyulan yerlere kapatıcı uygulayarak hem cildi yormaz hem de doğal bir pürüzsüzlük elde edersin.

    Gözler: Sadelikte Güç

    Göz makyajında amaç abartı değil, bakışları canlandırmaktır. Nude ya da şeftali tonlarında bir far göz kapağına sıcaklık katar. Rimeli ise dış kirpiklere doğru uyguladığında eyeliner etkisi yaratır, fazladan çizgi çekmeye gerek kalmaz. Sonuç: daha belirgin, çekik ve etkileyici bakışlar.

    Allık: Enerjinin Sırrı

    Allık, yüzüne canlılık ve tazelik kazandırır. Doğru uygulandığında doğal bir kontür etkisi yaratır. Şeftali ya da pembe tonları, gün boyu enerjik görünmeni sağlar. Küçük bir not: allığı asla göz bitim çizgisinin ötesine taşırma.

    Dudaklar: Küçük Dokunuş, Büyük Etki

    Dudak kalemiyle hafif bir çerçeve çizmek dudaklarını daha dolgun gösterir. Üzerine nude tonlarda bir ruj ya da renkli bir balm sürerek doğal ve canlı bir görünüm yakalayabilirsin.

    Işıltı: Sadece Yüzde Değil

    Highlighter kullanırken sadece yüzün yüksek noktalarıyla sınırlı kalma. Kulaklara, boyuna ve hatta omuzlarına da hafifçe uygulandığında tüm duruşuna zarif bir ışıltı yayılır.

    Az Ürün, Çok Etki

    Günlük makyajın en büyük sırrı, az ürünle doğal ama güçlü bir etki yaratmaktır. Böylece gün boyu hem ışıltılı hem de abartısız bir güzellik seninle olur.

  • Işıltılı Bir Cilt İçin Aromatik Yağ Sırları

    Işıltılı Bir Cilt İçin Aromatik Yağ Sırları

    Cilt bakımında son yılların yıldızı: aromatik yağlar. Doğru seçildiğinde ve doğru şekilde uygulandığında hem doğal hem de etkili sonuçlar verir. İşte cildine dost beş değerli yağ:

    Lavanta Yağı

    Hassas ve kızarmaya meyilli ciltlerin kurtarıcısıdır. Yatıştırıcı etkisi sayesinde cilt bariyerini onarır, küçük tahrişleri hafifletir. Düzenli kullanımda cildi daha dengeli ve rahat bir görünüme kavuşturur.

    Ylang Ylang Yağı

    Yağlı ve karma ciltler için birebirdir. Sebum dengesini düzenler, cildin fazla parlamasını önler. Ayrıca gözeneklerin daha sıkı görünmesine yardımcı olur.

    Itır Çiçeği (Geranium) Yağı

    Anti-aging bakımın gizli kahramanıdır. Hücre yenilenmesini destekler, ince çizgilerin görünümünü azaltır. Cilde canlı ve taze bir ifade kazandırır.

    Limon Yağı

    Cilde doğal bir aydınlık verir. Mat ve solgun ciltler için idealdir. Cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olur. Ancak burada önemli bir not: Gündüz kullanılacaksa mutlaka güneş koruyucu ile birlikte uygulanmalıdır.

    Palmarosa Yağı

    Derinlemesine nemlendirir. Özellikle kuru ciltlerde dengeyi sağlar, cildi daha dolgun ve esnek gösterir. Düzenli kullanımda sağlıklı bir parlaklık kazandırır.


    Uygulama Önerisi

    Aromatik yağları doğrudan cilde sürmek yerine, birkaç damlasını jojoba yağı veya badem yağı gibi taşıyıcı yağlarla karıştırarak uygulamak en güvenli yöntemdir. Böylece hem etkilerini daha iyi hissedersin hem de cildin tahriş olmaz.


    Benim Önerim

    Gece bakımında cildini onarmak ve nemlendirmek için basit bir karışım:

    • 2 damla lavanta yağı
    • 1 damla palmarosa yağı
    • 1 damla ıtır çiçeği yağı
    • 1 tatlı kaşığı jojoba yağı

    Tüm yağları karıştırıp temiz cildine nazikçe masaj yaparak uygula. Sabah uyandığında cildinin yumuşacık, dinlenmiş ve ışıltılı olduğunu fark edeceksin. Ve unutma; cildine dokunurken aslında kendine şefkat göstermiş oluyorsun.


    Küçük Uyarılar

    • Aromatik yağları ilk kez kullanmadan önce bileğinin iç kısmında küçük bir alerji testi yap.
    • Hamilelik ve emzirme döneminde kullanmadan önce mutlaka doktoruna danış.
    • Limon yağı gibi fotosensitif yağları gündüz değil, gece bakımında tercih et ya da güneş koruyucu ile birlikte uygula.

    Sen de bu küçük sırları rutinine ekleyerek doğanın gücünü cildinde hissedebilirsin.

  • Hamile Kalmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Hamile Kalmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Gebe kalmak için ne yapmalıyım?

    Hamile kalmak için özellikle yumurtlama dönemine denk gelecek şekilde korunmasız cinsel ilişkide bulunmak gereklidir.

    Eşim içime boşaldıktan sonra kaç dakika beklenmeli?

    Spermler doğru şekilde vajinaya bırakıldıktan sonra genellikle geriye sperm kaçağını önlemek için yaklaşık 30 dakika istirahat etmek belki kalça altına bir yastık koymak genel olarak önerilmektedir. Ancak, ilişki sonrasında eşiniz içinize boşaldıktan sonra yatma zorunluluğunuz bulunmamaktadır.

    Cinsel ilişkiden sonra hamile kalmak için ne yapmalı?

    Cinsel ilişkiden sonra hamile kalmak için, yumurtlama dönemine yakın zamanda beraberlik sağlanmalıdır. Bu noktada en az 2 günlük cinsel perhiz erkekte ideal sperm sayısının ulaşılmasına olanak sağlamaktadır. Spermler yaklaşık 24 ile 72 saat kadar canlılığını koruyabilmektedir. Kadınlarda olgunlaşıp çatlayan yumurta 24 saat süreyle canlı olarak kalabilmektedir. En hızlı spermin yaklaşık 45 dakikada en yavaş spermin de yaklaşık 12 saatte yumurtaya ulaşması beklenir. Yumurtlama döneminden 24 saat önce gerçekleşen cinsel ilişkilerde o döngü için gebelik ihtimali en yüksektir.

    Hamile kalmak için hangi pozisyon?

    Hamile kalmak için vajinaya bırakılan spermlerin geri kaçmayacağı pozisyonlar en uygun pozisyonlardır. Bu noktada çoğunlukla kadının sırt üstü konumda olduğu ya da kalçasının yukarı doğru konumlandığı pozisyonlar hamile kalmak için uygun olabilir.

    En kolay nasıl hamile kalınır?

    En kolay yumurtlama dönemine denk gelecek şekilde sebat eden birliktelikler neticesinde gebe kalınabilir. Erkek çocuğa ya da kız çocuğa hamile kalmak için çeşitli öneriler olsa da bu durum için bilimsel bir gerçeklik yoktur.

    Tek seferde hamile kalma ihtimali nedir?

    Tek seferde hamile kalma ihtimali yüzde 20 ile 25 arasında değişmektedir. Bu noktada önemli olan, hamile kalma ihtimalinin bir sürece endekslendiği zaman artacağını bilmek ve tek seferde hamile kalınmadığı zaman kaygılanmamaktır.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Histeroskopi Nedir? Nasıl Yapılır?

    Histeroskopi Nedir? Nasıl Yapılır?

    Histeroskopi nedir ve ne için yapılır?

    Histeroskopi, histeroskop adlı cihazın vajina aracılığıyla vücuda yerleştirilerek rahim içinin görüntülenmesi işlemidir. Cihazın ucundaki kamera rahim içindeki yapıları monitöre yansıtır ve böylece uzmanların detaylı değerlendirme yapabilmesine olanak tanır. Tanı ya da tedavi amacı ile yapılabilir. Rahim içindeki şekil bozuklukları, perde yapısı ya da polip benzeri oluşumlar histeroskopi ile rahatça görülebilir. Miyom gibi yapılar ise histeroskopi sayesinde vücuttan alınabilir.

    Histeroskopi kimlere uygulanır?

    Histeroskopi işlemi farklı fonksiyonlarından dolayı birçok hastaya uygulanabilir. Güvenilir ve düşük riskli bir işlem olduğu için de sıklıkla kullanılır. Kanama, adet düzensizliği, birden fazla düşük yaşanması, kısırlık, ağrı, rahim içinin yapışık olması, miyom veya polip gözlenmesi gibi durumlarda hastaya uygulanabilir.

    Histeroskopi adetten kaç gün sonra yapılır?

    Histeroskopi işlemi sırasında kanama olması istenmez. Çünkü kan görüntü almayı zorlaştırır. Ancak adetten sonra çok beklendiği takdirde de rahim içi duvarı kalınlaştığı için yine işlem etkinliği azalır. Bu nedenle adet başlangıcından ortalama 10 gün sonra, yani adet bitimi üzerinden yaklaşık 3-4 gün geçtiğinde bu işlem uygulanır. Bu zamanın seçilmesinin bir diğer nedeni de bu günlerde hamilelik ihtimalinin olmamasıdır.

    Histeroskopi acı verir mi?

    Histeroskopi hastada hafif bir rahatlama hissi uyandıracak anestezi ile uygulanabilir. Ancak hiç anestezi verilmeden de yapılabilir. Çünkü acı veren bir işlem değildir. Ancak her hastanın acı eşiğinin farklı olması nedeniyle anestezi belli düzeyde tercih edilebilir. Rahim içinde uygulanacak işlem de bunu belirleyen bir faktördür. Kesme, yakma gibi işlemler uygulanacaksa anestezi işlemine yüksek ihtimalle başvurulur.

    Histeroskopi yaptıranlar nelere dikkat etmelidir?

    Histeroskopi işlemi sonrasında belirli miktarda kanama olması normaldir. Miyomun çıkarılması sonrasında nispeten fazla kanama da görülebilir. Ancak adet kanamasından daha fazla ve 2 haftadan uzun süren kanama durumlarında mutlaka uzmana başvurmak gerekir. İşlem sonrası kramp dışında ağrı olması da beklenmez. Ciddi bir ağrı yaşanması durumunda da uzmanı bilgilendirmekte fayda vardır. Kanama durduğunda günlük aktivitelere ve cinsel yaşama dönülebilir.

    Bakireler de histeroskopi yapılabilir mi?

    Histeroskopi işlemi bakirelere de rahatça uygulanabilir. Kızlık zarı olarak bilinen yapısının üzerinde bir açıklık olduğu için histeroskop buradan kolayca geçebilir.

    Histeroskopi fiyatları ne kadardır?

    Histeroskopi iki türde uygulanır. Diagnostik histeroskopi tanısal amaçla uygulanan türüdür ve daha basit bir yöntemdir. Ofis histeroskopi de denen bu tür, lokal anestezi ile kolay bir şekilde ve daha küçük aletlerle gerçekleştirilebilir. Operatif histeroskopi ise ameliyathane ortamında cerrahi bir işlem gibi yapılır. Genel anestezi ile rahim ağzı genişletilerek ve başka bir cihazın da kullanımı ile uygulanabilir. Bu iki işlem türünün fiyatları değişkenlik gösterir. Çok zor bir işlem olmasa bile çeşitli komplikasyonlara neden olabileceği için histeroskopi işlemini tecrübeli ellerin yapması gerekir. Farklı uzmanlar bu işlemi değişik fiyatlarla uygulayabilir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

    Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

    Rahim duvarı kalınlaşması nedir?

    Tıp dilinde karşılığı “endometrial hiperplazi” olan rahim duvarı kalınlaşması, rahim içinde yer alan duvarın farklı nedenlerle kalınlaşması, normal boyutlarından uzaklaşması durumuna denir. Menopoza girmemiş kadınlarda yaklaşık 8-10 milimetre, menopoza girmiş kadınlarda ise 5 milimetrenin üzerine çıkan rahim duvarı kalınlaşmış sayılabilir.

    Rahim duvarı neden kalınlaşır?

    Rahim duvarı esasen vücudun her adet döngüsünde kalınlaşma eğilimi gösterir. Östrojen hormonu nedeniyle gerçekleşen bu olay, olası bir gebelik durumunda bebeğin rahime tutunabilmesini sağlar. Gebelik oluşmazsa progesteron hormonunun etkisiyle rahim duvarı dökülerek tekrar incelir. Dökülen kısımlar da kanama yolu ile vücut dışına atılır. Ancak progesteron hormonunun çalışması ile ilgili bir problem varsa rahim duvarı tekrar incelemez. Rahim içinde oluşan polip ya da miyomla rahim duvarını kalın gösterebilir. Hormonal bir problem olan polikistik over sendromu, hipertansiyon, diyabet ve obezite gibi hastalıklar da rahim duvarı kalınlaşmasına yol açabilir. Östrojen ilaçlarının alınması ve progesteron hormonunun bunu dengeleyememesi ise rahim duvarı kalınlaşması ile sonuçlanan diğer bir durumdur.

    Rahim duvarı kalınlaşması nelere sebep olur?

    Rahim duvarı kalınlaşması ihmal edildiği takdirde doğrudan veya dolaylı olarak farklı rahatsızlıklar oluşturabilir. Özellikle düzensiz kanamalara yol açabilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. En önemlisi de aşırı kalınlaşan rahim duvarı kanser oluşumuna kadar gidebilen sonuçlar doğurur. Bu nedenle mutlaka bir uzman takibi gereklidir.

    Rahim duvarı kalınlaşmasının belirtileri nelerdir?

    Normal adet dönemleri dışında kanama olması, adet dönemlerinin normalden uzun sürmesi veya kanamanın normalin üzerinde gerçekleşmesi genel belirtiler arasındadır. Cinsel ilişki sırasında ağrı olması ve anormal düzeyde vajinal akıntı yaşanması da belirti olabilir. Menopoz döneminden sonra gelen kanamalar ise rahim duvarı kalınlaşmasının bir başka habercisidir.

    Rahim duvar kalınlaşması hamile kalmaya engel mi?

    Rahim duvarının normalden kalın olması hamile kalmayı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hamilelik düşüncesi olan hastaların önce tedavi olması sağlıklı bir hamilelik dönemi için gereklidir.

    Rahim duvarı kalınlaşması adet geciktirir mi?

    Rahim duvarı kalınlaşması sonucu düzensiz adet sorunu ile karşılaşılabilir. Bu nedenle gecikmeler de yaşanabilir.

    Rahim duvarı kalınlaşması kürtajı nedir ve nasıl yapılır?

    Rahim duvarı kalınlaşması kürtajı, rahim duvarından parça alınması işlemidir. Bu işlem iki şekilde yapılabilir. Pipel adı verilen çok ince bir aletle rahim içinden parça alınabilir. Ya da rahim duvarı kalınlaşması kürtajı olarak bilinen vakumla kürtaj yöntemi uygulanır. Bu yöntemde karmen kanül adındaki aletle negatif basınç oluşturularak parça alınır. Her iki işlem de oldukça basittir ve kısa sürer. Genel veya lokal anestezi yöntemlerinden uygun olanı uzman tarafından tercih edilebilir. İşlemlerden sonra hastanın günlük yaşamına dönmesi çok kısa zaman alır. Rahimden alınan parça patolojiye gönderilir ve kanser açısından incelenir. Rahim duvarı kalınlaşması fark edilmediği veya üzerinde durulmadığı durumda tedavisi daha zor olabilen bir rahatsızlıktır. Kanser gibi daha ciddi hastalıklara neden olmaması için bir an önce belirlenmesi ve tedavi edilmesi gerekir. Özellikle östrojen ilacı kullanmış olan hastalarda bu rahatsızlığın görülmesi olası bir durum olduğundan; uzman kontrolü oldukça önemlidir. Altta yatan başka iç hastalıkları da söz konusu olabileceği için ihmal edilmemesi gereken rahatsızlıkların başında gelir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Dermoid Kist Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Dermoid Kist Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Dermoid kist nedir?

    Farklı çeşitleri de bulunabilen dermoid kist, yumurtalıklarda meydana gelebilen ve iyi huylu olarak görülen bir kist türüdür.

    Dermoid kist neden olur?

    Dermoid kiste yumurtalıkta bulunmaması gereken hücre dokusunun neden olduğu söylenebilir. Bu bulunmaması gereken hücreler diş, saç, kemik, kıkırdak, deri ve tiroid gibi hücrelerdir. Dermoid kist bu tür hücreleri içerir. Aşırı alkol tüketimi, kısırlık, adet düzensizliği benzeri nedenlerden de kaynaklanabilir.

    Dermoid kist kimlerde görülür?

    Yaygın olarak genç kadınlarda görülür ancak geniş bir yaş aralığında da dermoid kiste rastlanabilir. 40 yaş üzerinde görüldüğü takdirde kötü huylu olup olmadığına dair takip gerektirir.

    Yumurtalıkta dermoid kist belirtileri nelerdir?

    Dermoid kist belirli bir boyuta ulaşana kadar genellikle belirti vermez. Fakat büyüdüğünde özellikle karın ağrısı ile kendini gösterebilir. Karında şişlik ve adet dönemleri dışında yaşanan kanamalar da diğer belirtileri oluşturur.

    Dermoid kist nasıl teşhis edilir?

    Genellikle tesadüfen fark edilen dermoid kist ultrasonografik görüntüleme tekniği ile kolayca görülebilir.

    Dermoid kist ilaçla tedavi edilir mi?

    Dermoid kistin herhangi bir ilaçla tedavi edilmesi mümkün değildir. Cerrahi işlem gerektirir.

    Orbital dermoid kist nedir?

    Orbital bölgede yani göz çevresinde meydana gelen dermoid kistlerdir.

    Dermoid kist kaç cm tehlikelidir?

    Çok küçük boyuttaki dermoid kistler problem yaratmayabilir ancak 3-4 santimetrenin üzerine çıkanlar tehlikeli olabilir. Büyüdükçe ağırlığı artar ve yumurtalığın kendi etrafında dönmesine(torsiyon) yol açabilir. Dermoid kist küçük dahi olsa sürekli takip edilmesi gerekir. İlaçla tedavisi olmadığı için kontrol altında tutulmalıdır.

    Dermoid kist ne zaman alınmalı?

    Dermoid kistler yağlı yapıya sahip olduğu için çeşitli komplikasyonlara sebep olabilir. Vücutta varlığını belli etmeyen dermoid kistler tehlikesiz gibi görünse de zamanla büyüyüp problem yaratabilir. Büyük boyutlara ulaştığı takdirde ciddi ağrılarla sonuçlanabilir. Gebeliği direkt olarak etkilemez fakat gebe kalındığında yapılan ameliyat tehlike oluşturabilir. Bu nedenle dermoid kistin hamilelikten önce ve 5 cm’in üzerine çıkmasına müsaade etmeden alınması uygun olur.

    Yumurtalıkta dermoid kist ameliyatı nasıl yapılır?

    Yumurtalıktaki dermoid kist iki yöntemle alınabilir. Açık ameliyat ilk yöntemdir ancak son dönemde daha çok kapalı yöntem yani laparoskopik cerrahi tercih edilir. Laparoskopik yöntem açık ameliyata göre hastanın daha rahat etmesini sağlar, iyileşme sürecini de kısaltır. Burada cerrahi işlemi gerçekleştiren uzmanın bilgi ve tecrübesi çok önemlidir. Dermoid kistin yumurtalıklara zarar vermeden alınabilmesi çoğunlukla uzman yeteneğine bağlıdır.

    Dermoid kist ameliyatı olanlar nelere dikkat etmeli?

    Dermoid kist ameliyatı çok zorlayıcı olmasa da istirahat gerektirir. Uzun bir iyileşme sürecine ihtiyaç duymaz. Ancak ameliyattan sonra düzenli jinekolojik muayene yapılması gerekir. Çünkü dermoid kist kendini tekrarlayabilen bir kist türüdür.

    Tekrarlama durumunun fark edilebilmesi için uzmandan destek almaya devam edilmelidir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Glow Trendi: Islak Makyaj

    Glow Trendi: Islak Makyaj

    Nemli Görünümün Sırları ve Uygulama Adımları

    Yaz sezonunun öne çıkan makyaj trendlerinden biri olan ıslak makyaj, doğallığı ve ışıltıyı bir araya getiriyor. Moda çekimlerinden günlük kullanıma, gece davetlerinden sahne arkasına kadar pek çok alanda karşımıza çıkan bu görünüm, cilde canlı ve sağlıklı bir etki kazandırıyor. “Wet look” olarak da bilinen bu stil, son yıllarda makyaj severlerin favorileri arasında yerini aldı. Peki, bu görünüm nasıl elde edilir?

    Islak Makyaj Nedir?

    Islak makyaj, cildin nemli, sağlıklı ve doğal bir şekilde ışıldamasını amaçlayan bir makyaj stilidir. Mat ürünler yerine parlak bitişli ürünlerin kullanıldığı bu teknikte, cildin doğal ışıltısı ön plana çıkar. Yaz aylarında ağır makyajdan kaçınmak isteyenler için hafif ama etkili bir alternatif sunar.

    Adım Adım Islak Makyaj Uygulaması

    1. Cilt Hazırlığı
    Işıltılı bir görünümün ilk adımı iyi nemlendirilmiş bir cilttir. Cilt tipinize uygun bir nemlendirici ile cildi hazırlayın. Ardından parlak bitişli bir makyaj bazı uygulayarak makyajın kalıcılığını artırın.

    2. Ten Ürünleri
    Yoğun kapatıcılı fondötenlerden uzak durun. Bunun yerine su bazlı BB krem veya parlak bitişli ince fondötenler tercih edin. Ürünü nemli makyaj süngeri ile uygulayarak doğal bir bitiş elde edebilirsiniz.

    3. Aydınlatıcı Kullanımı
    Likit veya krem aydınlatıcıyı elmacık kemikleri, burun ucu, kaş kemiği ve dudak üstüne uygulayın. Bu adım, cilde “cam gibi” bir görünüm kazandırır.

    4. Krem Allık ve Kontür
    Toz ürünler yerine krem formda allık ve kontür ürünleri tercih edin. Parmaklarınızla ya da nemli süngerle ürünleri cilde yedirerek uygulayın.

    5. Göz Makyajı
    Göz kapaklarında da nemli bir etki için likit farlar veya şeffaf gloss kullanılabilir. Parlak nude tonlar ya da hafif metalik yansımalar önerilir.

    6. Kaş ve Kirpik
    Kaşlar doğal formda bırakılmalı, yalnızca sabitleyici jel ile taranmalıdır. Kirpiklerde ise yoğunluk yerine tek tek ayrılmış, hacimli bir görünüm tercih edilmelidir. Yoğun eyeliner ve yapay kirpik bu stilde önerilmez.

    7. Dudaklar
    Parlak bitişli dudak parlatıcıları, renkli dudak yağları ya da nemlendirici etkili rujlar tercih edilmelidir. Hedef, sağlıklı ve nemli bir dudak görünümüdür.

    8. Pudra Kullanımı
    Islak makyajda pudra olabildiğince az kullanılmalıdır. Gerekirse yalnızca T bölgesine ince yapılı, transparan bir pudra uygulanabilir.

    Kimler Tercih Etmeli?

    • Cildinin doğal ışıltısını ön plana çıkarmak isteyenler
    • Günlük ya da özel davetlerde sade ama dikkat çekici bir makyaj arayanlar
    • Yazın ağır makyajdan kaçınmak isteyenler
    • Işıltılı fotoğraflar için parlak görünüm tercih edenler

    Islak makyajda ürünleri parmakla ya da nemli süngerle uygulamak, ciltle daha iyi bütünleşmesini sağlar. Aydınlatıcıyı kararında kullanmak ve genel dengeli bir görünüm elde etmek önemlidir.

    Islak makyaj, doğru ürünler ve tekniklerle uygulandığında hem doğal hem de etkileyici bir görünüm sunar. Cilde taze, sağlıklı ve parlak bir hava katar. Yaz boyunca gardırobunuz kadar makyaj çantanızda da bu stile yer vermeyi unutmayın!

  • Kapalı Rahim Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır?

    Kapalı Rahim Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır?

    Kapalı Rahim Ameliyatı Nasıl Yapılır?

    Kapalı rahim ameliyatları sırasında genel anestezi verilerek hasta tamamen uyutulur. İşlem esnasında laparoskop adı verilen ve ucunda küçük bir kamera bulunan aparattan faydalanılır. Göbek deliğinin altından küçük bir delik açılır ve laparoskop bu bölgeden alt karına doğru ilerletilir. Rahim küçük parçalar halinde kesilerek alınır ve operasyon sonlandırılır.

    Kimler Kapalı Rahim Ameliyatı Olmalıdır?

    Rahimde oluşan miyomlar, rahimdeki anormallikler, tedavi edilemeyen iltihaplanma gibi durumlarda doktorunuz cerrahi yöntemi önerebilir. Özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda ilk tercih değildir.

    Kişi menopoza girmişse ya da çocuk doğurmayı düşünmüyorsa rahim sarkması gibi tekrarlama ihtimali yüksek olan hastalıklarda histerektomi ön plana çıkan bir seçenektir.

    Kapalı Rahim Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Her operasyon gibi kapalı rahim ameliyatının da çeşitli riskleri mevcuttur. Ancak istatistikler bu risklerin düşük oranda olduğunu göstermiştir. Rahim çevresindeki organların zarar görmesi, damarlarda pıhtı oluşumu gibi riskler mevcuttur. Yumurtalıklar alınmamış olsa dahi menopoza girebilirsiniz. Ayrıca bağırsak tıkanması, idrar yolları yırtılması gibi riskler de bulunur.

    Kapalı Rahim Alma Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

    Ameliyat süresi, rahimle birlikte yumurtalıkların ya da fallop tüplerinin çıkarılıp çıkarılmaması veya daha önceki ameliyatlardan kalan izlerin ortadan kaldırılmasının gerekliliği gibi etkenlere göre değişiklik gösterebilir. Ancak normal şartlarda 1 ile 3 saat arasında sürmesi beklenir.

    Kapalı Rahim Alma Ameliyatı Kaç Günde İyileşir?

    Laparoskopik yöntemlerle gerçekleştirilen ameliyatların iyileşme süreleri açık ameliyatlara göre daha kısadır. Ancak iyileşme süresi hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Kişinin yaklaşık 1-2 hafta içerisinde normal yaşantısına dönmesi beklenir. İyileşme süresi ise 4 ile 8 hafta arasında değişebilir.

    Kapalı Rahim Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

    Ameliyatın seyrine göre değişmekle birlikte doktorunuz operasyondan sonra 1-2 gün hastanede kalmanızı isteyebilir. Bu sürede herhangi bir komplikasyon olup olmadığı kontrol edilir. Daha sonra evde dinlenmeye devam etmesi istenir.

    İlk hastalarda vajinal kanamalar yaşanabilir. Bunun için hijyenik pedlerden faydalanabilirsiniz.

    En az 1 ay boyunca ağır kaldırmamaya özen gösterebilir ve spordan uzak durabilirsiniz. Ancak hafif yürüyüşler iyileşmenizi hızlandırabilir.

    Enfeksiyon sorunu yaşamamak için hijyene ekstra dikkat edebilirsiniz.

    Tuvalet esnasında zorlanmamanız önemlidir. Bunun için beslenmenize dikkat edebilir ve yeterince su ile lifli gıdalar tüketmeye özen gösterebilirsiniz.

    Kapalı Rahim Ameliyatı Fiyatları Ne Kadardır?

    Kapalı rahim ameliyatı fiyatları pek çok etkene göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle güvenebileceğiniz bir doktor seçerek muayene olmalısınız. Doktorunuz, çeşitli kriterleri göz önünde bulundurarak ameliyat ücretini sizinle paylaşır.

    Kapalı Rahim Ameliyatı Sonrası Cinsel İlişkiye Girilebilir mi?

    Cinsel ilişki, ameliyat sonrasında yaşanabilecek enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle minimum 6 hafta ilişkiye girilmemesinde fayda vardır. Kontroller sırasında doktorunuz durumunuzu kontrol ederek süreçle ilgili detaylı bilgi verebilir.

    Erken teşhis ile tedavinin son derece önemli olduğunu unutmayın ve sağlık kontrollerinizi aksatmayın.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici