Yazar: yakese

  • Histeroskopi Nedir? Nasıl Yapılır?

    Histeroskopi Nedir? Nasıl Yapılır?

    Histeroskopi nedir ve ne için yapılır?

    Histeroskopi, histeroskop adlı cihazın vajina aracılığıyla vücuda yerleştirilerek rahim içinin görüntülenmesi işlemidir. Cihazın ucundaki kamera rahim içindeki yapıları monitöre yansıtır ve böylece uzmanların detaylı değerlendirme yapabilmesine olanak tanır. Tanı ya da tedavi amacı ile yapılabilir. Rahim içindeki şekil bozuklukları, perde yapısı ya da polip benzeri oluşumlar histeroskopi ile rahatça görülebilir. Miyom gibi yapılar ise histeroskopi sayesinde vücuttan alınabilir.

    Histeroskopi kimlere uygulanır?

    Histeroskopi işlemi farklı fonksiyonlarından dolayı birçok hastaya uygulanabilir. Güvenilir ve düşük riskli bir işlem olduğu için de sıklıkla kullanılır. Kanama, adet düzensizliği, birden fazla düşük yaşanması, kısırlık, ağrı, rahim içinin yapışık olması, miyom veya polip gözlenmesi gibi durumlarda hastaya uygulanabilir.

    Histeroskopi adetten kaç gün sonra yapılır?

    Histeroskopi işlemi sırasında kanama olması istenmez. Çünkü kan görüntü almayı zorlaştırır. Ancak adetten sonra çok beklendiği takdirde de rahim içi duvarı kalınlaştığı için yine işlem etkinliği azalır. Bu nedenle adet başlangıcından ortalama 10 gün sonra, yani adet bitimi üzerinden yaklaşık 3-4 gün geçtiğinde bu işlem uygulanır. Bu zamanın seçilmesinin bir diğer nedeni de bu günlerde hamilelik ihtimalinin olmamasıdır.

    Histeroskopi acı verir mi?

    Histeroskopi hastada hafif bir rahatlama hissi uyandıracak anestezi ile uygulanabilir. Ancak hiç anestezi verilmeden de yapılabilir. Çünkü acı veren bir işlem değildir. Ancak her hastanın acı eşiğinin farklı olması nedeniyle anestezi belli düzeyde tercih edilebilir. Rahim içinde uygulanacak işlem de bunu belirleyen bir faktördür. Kesme, yakma gibi işlemler uygulanacaksa anestezi işlemine yüksek ihtimalle başvurulur.

    Histeroskopi yaptıranlar nelere dikkat etmelidir?

    Histeroskopi işlemi sonrasında belirli miktarda kanama olması normaldir. Miyomun çıkarılması sonrasında nispeten fazla kanama da görülebilir. Ancak adet kanamasından daha fazla ve 2 haftadan uzun süren kanama durumlarında mutlaka uzmana başvurmak gerekir. İşlem sonrası kramp dışında ağrı olması da beklenmez. Ciddi bir ağrı yaşanması durumunda da uzmanı bilgilendirmekte fayda vardır. Kanama durduğunda günlük aktivitelere ve cinsel yaşama dönülebilir.

    Bakireler de histeroskopi yapılabilir mi?

    Histeroskopi işlemi bakirelere de rahatça uygulanabilir. Kızlık zarı olarak bilinen yapısının üzerinde bir açıklık olduğu için histeroskop buradan kolayca geçebilir.

    Histeroskopi fiyatları ne kadardır?

    Histeroskopi iki türde uygulanır. Diagnostik histeroskopi tanısal amaçla uygulanan türüdür ve daha basit bir yöntemdir. Ofis histeroskopi de denen bu tür, lokal anestezi ile kolay bir şekilde ve daha küçük aletlerle gerçekleştirilebilir. Operatif histeroskopi ise ameliyathane ortamında cerrahi bir işlem gibi yapılır. Genel anestezi ile rahim ağzı genişletilerek ve başka bir cihazın da kullanımı ile uygulanabilir. Bu iki işlem türünün fiyatları değişkenlik gösterir. Çok zor bir işlem olmasa bile çeşitli komplikasyonlara neden olabileceği için histeroskopi işlemini tecrübeli ellerin yapması gerekir. Farklı uzmanlar bu işlemi değişik fiyatlarla uygulayabilir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

    Rahim Duvarı Kalınlaşması Nedir?

    Rahim duvarı kalınlaşması nedir?

    Tıp dilinde karşılığı “endometrial hiperplazi” olan rahim duvarı kalınlaşması, rahim içinde yer alan duvarın farklı nedenlerle kalınlaşması, normal boyutlarından uzaklaşması durumuna denir. Menopoza girmemiş kadınlarda yaklaşık 8-10 milimetre, menopoza girmiş kadınlarda ise 5 milimetrenin üzerine çıkan rahim duvarı kalınlaşmış sayılabilir.

    Rahim duvarı neden kalınlaşır?

    Rahim duvarı esasen vücudun her adet döngüsünde kalınlaşma eğilimi gösterir. Östrojen hormonu nedeniyle gerçekleşen bu olay, olası bir gebelik durumunda bebeğin rahime tutunabilmesini sağlar. Gebelik oluşmazsa progesteron hormonunun etkisiyle rahim duvarı dökülerek tekrar incelir. Dökülen kısımlar da kanama yolu ile vücut dışına atılır. Ancak progesteron hormonunun çalışması ile ilgili bir problem varsa rahim duvarı tekrar incelemez. Rahim içinde oluşan polip ya da miyomla rahim duvarını kalın gösterebilir. Hormonal bir problem olan polikistik over sendromu, hipertansiyon, diyabet ve obezite gibi hastalıklar da rahim duvarı kalınlaşmasına yol açabilir. Östrojen ilaçlarının alınması ve progesteron hormonunun bunu dengeleyememesi ise rahim duvarı kalınlaşması ile sonuçlanan diğer bir durumdur.

    Rahim duvarı kalınlaşması nelere sebep olur?

    Rahim duvarı kalınlaşması ihmal edildiği takdirde doğrudan veya dolaylı olarak farklı rahatsızlıklar oluşturabilir. Özellikle düzensiz kanamalara yol açabilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. En önemlisi de aşırı kalınlaşan rahim duvarı kanser oluşumuna kadar gidebilen sonuçlar doğurur. Bu nedenle mutlaka bir uzman takibi gereklidir.

    Rahim duvarı kalınlaşmasının belirtileri nelerdir?

    Normal adet dönemleri dışında kanama olması, adet dönemlerinin normalden uzun sürmesi veya kanamanın normalin üzerinde gerçekleşmesi genel belirtiler arasındadır. Cinsel ilişki sırasında ağrı olması ve anormal düzeyde vajinal akıntı yaşanması da belirti olabilir. Menopoz döneminden sonra gelen kanamalar ise rahim duvarı kalınlaşmasının bir başka habercisidir.

    Rahim duvar kalınlaşması hamile kalmaya engel mi?

    Rahim duvarının normalden kalın olması hamile kalmayı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hamilelik düşüncesi olan hastaların önce tedavi olması sağlıklı bir hamilelik dönemi için gereklidir.

    Rahim duvarı kalınlaşması adet geciktirir mi?

    Rahim duvarı kalınlaşması sonucu düzensiz adet sorunu ile karşılaşılabilir. Bu nedenle gecikmeler de yaşanabilir.

    Rahim duvarı kalınlaşması kürtajı nedir ve nasıl yapılır?

    Rahim duvarı kalınlaşması kürtajı, rahim duvarından parça alınması işlemidir. Bu işlem iki şekilde yapılabilir. Pipel adı verilen çok ince bir aletle rahim içinden parça alınabilir. Ya da rahim duvarı kalınlaşması kürtajı olarak bilinen vakumla kürtaj yöntemi uygulanır. Bu yöntemde karmen kanül adındaki aletle negatif basınç oluşturularak parça alınır. Her iki işlem de oldukça basittir ve kısa sürer. Genel veya lokal anestezi yöntemlerinden uygun olanı uzman tarafından tercih edilebilir. İşlemlerden sonra hastanın günlük yaşamına dönmesi çok kısa zaman alır. Rahimden alınan parça patolojiye gönderilir ve kanser açısından incelenir. Rahim duvarı kalınlaşması fark edilmediği veya üzerinde durulmadığı durumda tedavisi daha zor olabilen bir rahatsızlıktır. Kanser gibi daha ciddi hastalıklara neden olmaması için bir an önce belirlenmesi ve tedavi edilmesi gerekir. Özellikle östrojen ilacı kullanmış olan hastalarda bu rahatsızlığın görülmesi olası bir durum olduğundan; uzman kontrolü oldukça önemlidir. Altta yatan başka iç hastalıkları da söz konusu olabileceği için ihmal edilmemesi gereken rahatsızlıkların başında gelir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Dermoid Kist Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Dermoid Kist Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Dermoid kist nedir?

    Farklı çeşitleri de bulunabilen dermoid kist, yumurtalıklarda meydana gelebilen ve iyi huylu olarak görülen bir kist türüdür.

    Dermoid kist neden olur?

    Dermoid kiste yumurtalıkta bulunmaması gereken hücre dokusunun neden olduğu söylenebilir. Bu bulunmaması gereken hücreler diş, saç, kemik, kıkırdak, deri ve tiroid gibi hücrelerdir. Dermoid kist bu tür hücreleri içerir. Aşırı alkol tüketimi, kısırlık, adet düzensizliği benzeri nedenlerden de kaynaklanabilir.

    Dermoid kist kimlerde görülür?

    Yaygın olarak genç kadınlarda görülür ancak geniş bir yaş aralığında da dermoid kiste rastlanabilir. 40 yaş üzerinde görüldüğü takdirde kötü huylu olup olmadığına dair takip gerektirir.

    Yumurtalıkta dermoid kist belirtileri nelerdir?

    Dermoid kist belirli bir boyuta ulaşana kadar genellikle belirti vermez. Fakat büyüdüğünde özellikle karın ağrısı ile kendini gösterebilir. Karında şişlik ve adet dönemleri dışında yaşanan kanamalar da diğer belirtileri oluşturur.

    Dermoid kist nasıl teşhis edilir?

    Genellikle tesadüfen fark edilen dermoid kist ultrasonografik görüntüleme tekniği ile kolayca görülebilir.

    Dermoid kist ilaçla tedavi edilir mi?

    Dermoid kistin herhangi bir ilaçla tedavi edilmesi mümkün değildir. Cerrahi işlem gerektirir.

    Orbital dermoid kist nedir?

    Orbital bölgede yani göz çevresinde meydana gelen dermoid kistlerdir.

    Dermoid kist kaç cm tehlikelidir?

    Çok küçük boyuttaki dermoid kistler problem yaratmayabilir ancak 3-4 santimetrenin üzerine çıkanlar tehlikeli olabilir. Büyüdükçe ağırlığı artar ve yumurtalığın kendi etrafında dönmesine(torsiyon) yol açabilir. Dermoid kist küçük dahi olsa sürekli takip edilmesi gerekir. İlaçla tedavisi olmadığı için kontrol altında tutulmalıdır.

    Dermoid kist ne zaman alınmalı?

    Dermoid kistler yağlı yapıya sahip olduğu için çeşitli komplikasyonlara sebep olabilir. Vücutta varlığını belli etmeyen dermoid kistler tehlikesiz gibi görünse de zamanla büyüyüp problem yaratabilir. Büyük boyutlara ulaştığı takdirde ciddi ağrılarla sonuçlanabilir. Gebeliği direkt olarak etkilemez fakat gebe kalındığında yapılan ameliyat tehlike oluşturabilir. Bu nedenle dermoid kistin hamilelikten önce ve 5 cm’in üzerine çıkmasına müsaade etmeden alınması uygun olur.

    Yumurtalıkta dermoid kist ameliyatı nasıl yapılır?

    Yumurtalıktaki dermoid kist iki yöntemle alınabilir. Açık ameliyat ilk yöntemdir ancak son dönemde daha çok kapalı yöntem yani laparoskopik cerrahi tercih edilir. Laparoskopik yöntem açık ameliyata göre hastanın daha rahat etmesini sağlar, iyileşme sürecini de kısaltır. Burada cerrahi işlemi gerçekleştiren uzmanın bilgi ve tecrübesi çok önemlidir. Dermoid kistin yumurtalıklara zarar vermeden alınabilmesi çoğunlukla uzman yeteneğine bağlıdır.

    Dermoid kist ameliyatı olanlar nelere dikkat etmeli?

    Dermoid kist ameliyatı çok zorlayıcı olmasa da istirahat gerektirir. Uzun bir iyileşme sürecine ihtiyaç duymaz. Ancak ameliyattan sonra düzenli jinekolojik muayene yapılması gerekir. Çünkü dermoid kist kendini tekrarlayabilen bir kist türüdür.

    Tekrarlama durumunun fark edilebilmesi için uzmandan destek almaya devam edilmelidir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Kapalı Rahim Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır?

    Kapalı Rahim Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır?

    Kapalı Rahim Ameliyatı Nasıl Yapılır?

    Kapalı rahim ameliyatları sırasında genel anestezi verilerek hasta tamamen uyutulur. İşlem esnasında laparoskop adı verilen ve ucunda küçük bir kamera bulunan aparattan faydalanılır. Göbek deliğinin altından küçük bir delik açılır ve laparoskop bu bölgeden alt karına doğru ilerletilir. Rahim küçük parçalar halinde kesilerek alınır ve operasyon sonlandırılır.

    Kimler Kapalı Rahim Ameliyatı Olmalıdır?

    Rahimde oluşan miyomlar, rahimdeki anormallikler, tedavi edilemeyen iltihaplanma gibi durumlarda doktorunuz cerrahi yöntemi önerebilir. Özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda ilk tercih değildir.

    Kişi menopoza girmişse ya da çocuk doğurmayı düşünmüyorsa rahim sarkması gibi tekrarlama ihtimali yüksek olan hastalıklarda histerektomi ön plana çıkan bir seçenektir.

    Kapalı Rahim Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Her operasyon gibi kapalı rahim ameliyatının da çeşitli riskleri mevcuttur. Ancak istatistikler bu risklerin düşük oranda olduğunu göstermiştir. Rahim çevresindeki organların zarar görmesi, damarlarda pıhtı oluşumu gibi riskler mevcuttur. Yumurtalıklar alınmamış olsa dahi menopoza girebilirsiniz. Ayrıca bağırsak tıkanması, idrar yolları yırtılması gibi riskler de bulunur.

    Kapalı Rahim Alma Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

    Ameliyat süresi, rahimle birlikte yumurtalıkların ya da fallop tüplerinin çıkarılıp çıkarılmaması veya daha önceki ameliyatlardan kalan izlerin ortadan kaldırılmasının gerekliliği gibi etkenlere göre değişiklik gösterebilir. Ancak normal şartlarda 1 ile 3 saat arasında sürmesi beklenir.

    Kapalı Rahim Alma Ameliyatı Kaç Günde İyileşir?

    Laparoskopik yöntemlerle gerçekleştirilen ameliyatların iyileşme süreleri açık ameliyatlara göre daha kısadır. Ancak iyileşme süresi hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Kişinin yaklaşık 1-2 hafta içerisinde normal yaşantısına dönmesi beklenir. İyileşme süresi ise 4 ile 8 hafta arasında değişebilir.

    Kapalı Rahim Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

    Ameliyatın seyrine göre değişmekle birlikte doktorunuz operasyondan sonra 1-2 gün hastanede kalmanızı isteyebilir. Bu sürede herhangi bir komplikasyon olup olmadığı kontrol edilir. Daha sonra evde dinlenmeye devam etmesi istenir.

    İlk hastalarda vajinal kanamalar yaşanabilir. Bunun için hijyenik pedlerden faydalanabilirsiniz.

    En az 1 ay boyunca ağır kaldırmamaya özen gösterebilir ve spordan uzak durabilirsiniz. Ancak hafif yürüyüşler iyileşmenizi hızlandırabilir.

    Enfeksiyon sorunu yaşamamak için hijyene ekstra dikkat edebilirsiniz.

    Tuvalet esnasında zorlanmamanız önemlidir. Bunun için beslenmenize dikkat edebilir ve yeterince su ile lifli gıdalar tüketmeye özen gösterebilirsiniz.

    Kapalı Rahim Ameliyatı Fiyatları Ne Kadardır?

    Kapalı rahim ameliyatı fiyatları pek çok etkene göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle güvenebileceğiniz bir doktor seçerek muayene olmalısınız. Doktorunuz, çeşitli kriterleri göz önünde bulundurarak ameliyat ücretini sizinle paylaşır.

    Kapalı Rahim Ameliyatı Sonrası Cinsel İlişkiye Girilebilir mi?

    Cinsel ilişki, ameliyat sonrasında yaşanabilecek enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle minimum 6 hafta ilişkiye girilmemesinde fayda vardır. Kontroller sırasında doktorunuz durumunuzu kontrol ederek süreçle ilgili detaylı bilgi verebilir.

    Erken teşhis ile tedavinin son derece önemli olduğunu unutmayın ve sağlık kontrollerinizi aksatmayın.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Polikistik Over Sendromu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Polikistik Over Sendromu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

    Polikistik Over Sendromu Ne Demektir?

    Polikistik over sendromu, yumurtaların anormal miktarlarda erkeklik hormonu üretmesine verilen addır. Bu hormona androjen adı verilir. Kadınların, normalden daha fazla miktarda erkeklik hormonu üretmesi hamile kalmayı zorlaştırabilir. Aynı zamanda regl dönemlerinin atlanması durumuyla da sık sık karşılaşılabilir. Yumurtalıkların düzenli olarak yumurta bırakamaması da dahil olmak üzere birçok duruma neden olabilen polikistik over sendromu, uzun vadede bazı sağlık sorunlarına da yol açabilir.

    Polikistik Over Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

    Polikistik over sendromunun belirtileri genellikle ergenlik döneminde, ilk adet döneminin yaşandığı süreçlerde ortaya çıkar. Bazı durumlarda da fazla kilo alımı nedeniyle ilerleyen süreçlerde gelişen polikistik over sendromu vakaları ile karşılaşılabilir. Belirti ve semptomları kişiden kişiye değişse de yaygın olarak görülen genel belirtiler şu şekildedir:

    1. Seyrek, düzensiz ve çok uzun süren adet döngüleri
    2. Aşırı androjen nedeniyle yüzde ve vücutta erkeksi kıllanma, şiddetli akne, erkek tipi kellik
    3. Yumurtalıkların düzenli olarak çalışmaması

    Obezite ile başa çıkmaya çalışan bireylerde PCOS belirtileri daha ağır görülebilir.

    Polikistik Over Sendromu Tedavi Edilmezse Ne Olur?

    Polikistik over sendromu ciddi bir hastalıktır. Uzun süre boyunca tedavi edilmemesi ise bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Örneğin, karaciğer yağlanması ile karşı karşıya kalınabilir. Aynı zamanda diyabet, hipertansiyon, kısırlık, metabolik sendrom, anksiyete bozuklukları, uyku apnesi gibi pek çok problem polikistik over sonucunda gelişebilir.

    Polikistik Over Olan Biri Hamile Kalabilir mi?

    Polikistik over sendromuna sahip olan kadınların hamile kalma ihtimali, bu sendroma sahip olmayan kadınların hamile kalma ihtimalinden daha düşüktür. Bu hastalıkta hamile kalmanın zor olmasının en önemli nedeni ovulasyonun olmaması yani vücudun düzenli aralıklarla yumurta üretmemesidir. Polikistik over sendromuna sahip olan hastalar uygun tedavi yöntemleri ve yardımcı yöntemlerle hamile kalabilmektedir.

    Polikistik Over Sendromu Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Polikistik over sendromunun tedavisi bir dizi işleme bağlı olarak geliştirilir. Yaş, semptomların şiddeti ve hastanın genel sağlık durumu tedavi yöntemlerini çeşitlendiren etkenlerdendir. Aynı zamanda tedavi türü, hastanın gelecekte hamile kalmayı planlayıp planlamadığına göre de değişkenlik gösterebilir. Hamile kalmayı planlayanlarda tedavi genellikle sağlıklı bir diyet ve aktif bir yaşamla sürdürülür. Aynı zamanda yumurtlamayı sağlayan ilaçlar da kullanılabilir. Hamile kalmayı planlamayan bireylerde ise tedavide doğum kontrol hapları, diyabet ilaçları, diğer semptomların azaltılması için destekleyici ilaçlar tercih edilir. Aynı zamanda sağlıklı bir diyet ve aktif bir yaşamın sürdürülmesi de önemlidir.

    Polikistik Over ve Polikistik Over Sendromu Arasındaki Fark Nedir?

    Polikistik over ve polikistik over sendromu birbirinden farklı durumlardır ve sıklıkla birbirine karıştırılır. Polikistik over, ultrasonografi çekiminde yumurtalıkların görünüşünü ifade ederken kullanılan bir kavramdır. Pek çok kadında ultrason görüntüsü polikistik olabilir. Bu aşamada yapılan testler tamamen normal de çıkabilir. Polikistik over sendromu ise hastanın vücudunun erkeklik hormonunu fazla üretmesine bağlı olarak gelişen ve hayatı olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır.

    Polikistik Over Adetin 3. Günü Neden Önemlidir?

    Polikistik over sendromunun teşhisinde adetin üçüncü günü oldukça önemlidir. Bunun nedeni ise kesin tanının adetin üçüncü gününde konabilmesidir. 3. günde yapılan testler , FSH ve LH hormonlarının düzeylerini gösterebilir ve anormal durumların olup olmadığı noktasında hekimlere ve hastalara bilgi verebilir.

    Polikistik Over Sendromu ve Beslenme İlişkisi Nasıldır?

    Polikistik over sendromunun tedavisinde kilo verme, diyet ve egzersiz oldukça önemlidir. Özellikle vücut ağırlığının yüzde 5 ila 10’unu kaybetmek, yumurta üretiminin düzene girmesinde önemli rol oynar. Dolayısıyla PCOS semptomlarının ağırlığı da azaltılabilir. PCOS için genelde düşük karbonhidratlı diyetler uygulanır. Bu diyetlerin kilo vermede ve insülin seviyelerini düşürmede önemli rol oynadığı uzmanlar tarafından belirtilir.

    Polikistik Over Sendromu Nasıl Geçer?

    Polikistik over sendromunu kökten tedavi edecek herhangi bir ilaç tedavisi yoktur. Doktorların tedavi yöntemlerine harfiyen uyulduğunda ise polikistik over sendromunun etkileri azaltılabilir ve yok edilebilir. Doğum kontrol hapları, insülin seviyelerini iyileştiren metformin türü haplar, hamile kalmaya yardımcı olabilen klomifen ilaçları ve diğer tedavi yöntemleri bu süreçte doktorlar tarafından hastalara tavsiye edilebilir.

    Sonuç olarak polikistik over, uygun tedavi yöntemleri uygulanmadığında hayatı olumsuz yönde etkileyen ve geri dönülemez hastalıkların da kapısını aralayabilen bir sendromdur. Polikistik over sendromu şüpheniz varsa öncelikli olarak bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışmanız önerilir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Kürtaj Nedir?

    Kürtaj Nedir?

    Kürtaj Nedir?

    “Kürtaj nedir?” sorusuna kısaca “Hamileliğin, tıbbi yöntemler kullanılarak sonlandırılmasıdır.” şeklinde cevap verilebilir. Rahimde bulunan embriyoyu çıkarmak için kişiye ilaç verilebilir. Öte yandan gebeliğin süresine bağlı olarak cerrahi bir işlem de uygulanabilir.

    Kürtaj Nasıl Yapılır?

    Kullanılan yönteme bağlı olarak kürtajın nasıl yapılacağı da değişkenlik gösterir. Gebelik süresi 9 haftayı geçmemiş ise ilaçlı kürtaj yöntemiyle embriyo çıkarılır. Embriyonunun düşmesi için kişiye belirli aralıklarda çeşitli dozda ilaçlar verilir.

    Hamileliğin 5. haftasından sonra ise cerrahi kürtaj yapılır. Cerrahi kürtaj, alanında tecrübe sahibi olan bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından yapılır.

    Kürtaj Kaç Dakikada Biter?

    Kürtajın ne kadar süreceği kullanılan yönteme bağlıdır. İlaçlı kürtaj genellikle 1-2 gün sürer. Cerrahi kürtaj yöntemleri, ilaçlı kürtaj yöntemine göre daha kısa sürer. Teknolojinin gelişmesiyle beraber kürtaj süreleri 10 dakikaya kadar düşmüştür.

    Kürtaj Acı Verir mi?

    Kürtaj alanında son teknoloji ürünlerin ve yöntemlerin kullanılması kürtajın verdiği acı ve ağrı hissinin en aza inmesini sağlar. Kişiler kürtaj esnasında genellikle herhangi bir acı duymaz. Kürtaj sonrasında ağrı duyulabilir. Verilen ilaçlar sayesinde de ağrı hissi hafifletilir.

    Narkozsuz Kürtaj Nasıl Yapılır?

    Narkozsuz kürtaj terimi, lokal anestezi yöntemi ile yapılan kürtaj türünü ifade etmek için kullanılır. Lokal anestezi yönteminde kişi tamamen uyutulmaz. Sadece ameliyat yapılan bölge geçici bir süreliğine uyuşturulur ve işlem yapılır. Narkozsuz kürtajda kişinin bilinci açıktır ancak lokal anestezi yapıldığı için herhangi bir acı/ağrı hissi duymaz.

    Kürtaj Kaç Defadan Sonra Tehlikelidir?

    Kürtaj işlemi, nadirde olsa belirli riskler taşır. Ancak bunun kürtaj sayısıyla ilgisi yoktur. İlk kürtaj işlemiyle üçüncü kürtaj işleminin taşıdığı riskler aynıdır.

    Kürtaj Sonrası Adet Düzensizliği Olur mu?

    Kürtaj sonrasında adet düzensizliği yaşanması olağan bir durumdur. Zaman içerisinde rahimde yeni yumurtalar meydana gelir ve kişinin adet zamanları belirli bir süre sonra düzene girer. Kürtaj sonrası adet düzensizliği her ne kadar normal bir durum olsa da yine de uzman bir doktora danışmak faydalı olur.

    Kürtaj Sonrası Alınan Bebek Ne Yapılıyor?

    Kürtaj sonrasında bebeğe ne yapılacağı tamamen kişilerin isteklerine bağlıdır. İsteyen kişiler bebeği teslim alıp bebeğe ait bir mezar yapabilir.

    Kaç Haftaya Kadar Kürtaj Yapılabilir?

    Hamilelik sürecinin 10. haftasına kadar kürtaj işlemi yapılabilir. Ancak kürtaj için en doğru zaman aralığı gebeliğin beşinci ve yedinci haftaları arasıdır.

    Yasal Kürtaj Süresi Ne Kadardır?

    Gebeliğin 10. haftasına kadar olan süre boyunca gebelik yasal bir şekilde sonlandırılabilir.

    Türkiye’de Kürtaj Yasak mı?

    Yasalar tarafından belirlenen sürede kürtaj yaptırılması durumunda Türkiye’de kürtaja dair herhangi bir yasak bulunmaz.

    2022 Kürtaj Fiyatları Ne Kadardır?

    Kürtaj fiyatları uygulanan yönteme ve işlemi yapan hastaneye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu yüzden kürtaj yaptırmak istediğiniz yeri arayarak fiyat hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

    Kürtaj Yaptırmadan Önce Nelere Dikkat Edilmelidir?

    Öncelikle kürtaj kararınızdan emin olmanız süreci sağlıklı atlatabilmeniz açısından oldukça önemlidir. Eğer kararınızdan eminseniz doktorunuza danışarak dikkat edilmesi ve kürtaj öncesinde yapılması gerekenler konusunda fikir alabilirsiniz.

    Kürtaj Yapıldıktan Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

    Kürtaj sonrasında kişi olabildiğince dinlenmesi iyileşme sürecini kısaltır. Bu yüzden kişinin bol bol dinlenip doktorunun söylediği şeylere kürtaj sonrasında eksiksiz uygulaması gerekir.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Vajinal Akıntı Ve Kaşıntı Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

    Vajinal Akıntı Ve Kaşıntı Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

    Vajinal akıntı nedir?

    Berrak renge ve hafif akışkan bir yapıya sahip olan akıntıdır. Fizyolojik yani vücudun normal fonksiyonları sonucu oluşan bir durumdur. Kokusuzdur ve kaşıntı gibi rahatsızlıklara sebep olmaz. Birçok kadının yaşadığı bu durum bazı kadınlarda daha fazla görülür. Normal olmayan akıntı belirli rahatsızlıkların habercisi olabilir ve kötü koku gibi çeşitli problemleri de beraberinde getirebilir.

    Vajinal akıntı neden olur?

    Vajinal akıntı vajinanın temizlenmesi ve korunması için, vajina florasının bir fonksiyonu olarak gerçekleşir. Cinsel uyarılma sırasında, yumurtlama dönemlerinde, stres gibi durumlarda veya doğum kontrol hapı kullanıldığında da vajinal akıntıya rastlanabilir. Bu tür durumlar doğal karşılanır. Ancak belirgin olarak daha fazla, farklı renkte veya kötü kokuya yol açan akıntılar normal olarak değerlendirilmez. Bu tür akıntıları ayrıca irdelemek gerekir.

    Genç kızlarda vajinal akıntı olur mu?

    Ergenlik dönemine giren her kızda hormonal işleyişin bir sonucu olarak vajinal akıntıya rastlanır.

    Bakirelerde beyaz akıntı neden olur?

    Beyaz akıntı kokusuz ve normal formunda ise normaldir. Bakire olsun ya da olmasın, belirli bir yaş üzerindeki tüm kadınlarda görülür.

    Vajinal akıntı her gün olur mu?

    Normal vajinal akıntı genellikle her gün gerçekleşmez. Adet dönemlerine yakın zamanlarda daha fazla görülür. Yoğun stres, ilaç kullanımı gibi ekstra durumlar varsa daha sık yaşanabilir.

    Vajinal akıntı renkleri ve anlamları nelerdir?

    Normal görülen akıntı beyaz veya şeffaf denebilecek renktedir. Yeşil veya sarı renge sahip olan akıntılar mikrobiyal üremeden dolayı olabilir. Yani mantar gibi enfeksiyon sonucu oluşmuş rahatsızlıklara bağlı olarak akıntı rengi değişir. Kahverengi akıntı ise adet döneminin başı ve sonunda olursa normal kabul edilebilir, farklı bir zamanda olursa da bir rahatsızlığın habercisi olabilir.

    Geçmeyen vajinal akıntı sebebi nedir?

    Bazı enfeksiyon türleri daha uzun süreli akıntıya neden olabilir. Bunun yanı sıra yanlış ilaç kullanımı da tedavi etmek yerine akıntı süresini uzatabilir. Rahimle ilgili bazı rahatsızlıklar, tiroid gibi birtakım hastalıklar, kistler ise akıntının uzamasına yol açabilen diğer etkenlerdir.

    Vajinal akıntı hangi durumlarda tedavi edilmelidir?

    Beyaz renkte olmayan, yanma veya kaşıntı hissi yaratan ve rahatsız edici şekilde kokan akıntılar tedavi edilmelidir. Akıntı ile beraber idrara sık çıkma, ateş, karın ağrısı gibi semptomların görülmesi durumunda da tedaviye ihtiyaç duyulur.

    Vajinal akıntı nasıl tedavi edilir?

    Öncelikle vajinal akıntıya neden olan faktör belirlenir. Buna göre de krem, jel kullanmak yeterli olabildiği gibi antibiyotik ilaç veya ağızdan alınan çeşitli hapların kullanımı da gerekebilir. Bu nedenle şüphe uyandıran akıntıların kesin olarak tedavi edilmesi için bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.

    Vajinada kaşıntı neden olur?

    Vajinada kaşıntı oluşumunun en yaygın sebeplerinden biri mantar enfeksiyonudur. Alerjik reaksiyonlar da kaşıntı sonucunu doğurabilir. Vajinada yeterli hijyenin sağlanamaması ve tüy yoğunluğu da kaşıntıya neden olan etkenlerdir.

    Vajina kaşıntısı nasıl geçer?

    Kaşıntıya yol açan unsurun ortadan kaldırılması ile geçer. Vajinanın temiz tutulması, çeşitli kimyasallara maruz bırakılmaması ve enfeksiyon varsa tedavi görülmesi sonucu kaşıntı problemi ortadan kalkar. Burada gerekli olan; kaşıntının asıl kaynağını bulmak ve kaşıntıya tamamen son vermek adına bir uzman görüşüne başvurmaktır.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Adet Düzensizliği Nedenleri Ve Tedavi Yöntemleri

    Adet Düzensizliği Nedenleri Ve Tedavi Yöntemleri

    Adet Düzensizliği Nedir?

    Kadınların aylık adet döngüleri 28 gün olarak kabul edilir. Bir kadında adet düzensizliği varlığından söz edebilmek için döngünün 21 günden daha kısa ya da 35 günden daha uzun olması gereklidir.

    Adet Düzensizliği Neden Olur?

    Adet düzensizliğinin farklı nedenleri olabilir. Bu nedenleri bilmek tedavi sürecinin düzenlenmesini kolaylaştırır.

    • PCOS (Polikistik over sendromu), adet düzensizliğinin en sık karşılaşılan nedenleri arasındadır. Düzenli yumurta gelişimi olmasını engelleyen bu sorun genetik nedenlerin yanı sıra aşırı kilo ve hareketsiz bir yaşam tarzından da kaynaklanır.
    • Özellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde yaşanan tiroit sorunları adet düzensizliklerine neden olabilir. Hipertiroidi ve hipotiroidinin ortak belirtilerinden birisidir. Beraberinde hızlı kilo alıp verme, nabızda alçalma ya da yükselme, sinirlilik gibi belirtiler yaşanabilir.
    • Yapılan araştırmalar adet düzensizliği yaşayan kadınların önemli bir kısmının BMI değerlerinin 20’nin altında ya da 25’in üzerinde olduğunu göstermiştir. Ayrıca hızlı kilo verdiğinizde yaşanan hormonal değişimler de bir süreliğine döngünüzde değişiklikler olmasına neden olabilir.
    • Stres, hormonlar üzerinde doğrudan etkili faktördür. Yoğun stres yaşadığınız dönemlerde düzensizlik yaşayabilirsiniz.

    Adet Düzensizliği için Ne Yapmalı?

    Eğer yeni bir ilaç kullanmaya başladıysanız ya da kısa sürede kilonuz üzerinde %10’un üzerinde bir değişiklik olmuşsa birkaç ay bekleyebilirsiniz. Ancak hayatınızda bir değişiklik olmamasına rağmen adet düzensizliği yaşıyorsanız zaman kaybetmeden bir doğum kontrol uzmanına danışmanızda fayda vardır.

    Düzensiz Adet Kanaması Kaç Gün Sürer?

    Düzensiz adet, periyotların aşırı ve kısa olmasıdır. Kanamanın kaç gün süreceği ise; kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Normal adet döngünüzdeki kadar kanama yaşayabileceğiniz gibi azalma ya da çoğalma da görülebilir.

    Adet Düzensizliği Nasıl Belli Olur?

    Çevresel etkenlerle pek çok kadın yılda birkaç kere adet düzensizliği yaşar. Ancak 3 aydan daha uzun süre döngünüz normal kabul edilen değerlerin üzerinde olursa adet düzensizliği yaşadığınızı anlayabilirsiniz.

    30 Yaşından Sonra Adet Düzensizliği Neden Olur?

    30 yaşından sonra yaşanan adet düzensizliği her kadının yaşayabileceği klasik nedenlerden olabilir. Düzensizliğin 2-3 ay devam etmesi durumunda bazı tetkiklerin yapılmasında fayda vardır. Hormon düzeyleri incelenebilir ve miyom ihtimalini ekarte etmek için ultrason görüntüsü alınabilir.

    40 Yaşından Sonra Adet Düzensizliği Neden Olur?

    40 yaşından sonra yaşanan adet düzensizliklerinde perimenopoz seçeneği değerlendirilebilir. Menopoz öncesinde yaşanan bu süreçte östrojen ve progesteron hormonlarında azalmalar görülür.

    Adet düzensizliğinin yanı sıra sıcak basması, terleme, huzursuzluk gibi belirtilerle kendisini belli eden perimenopoz, yaklaşık 4 yıl sürer.

    Adet Düzensizliğinin Zararları Nelerdir?

    Adet düzensizliği genellikle tek başına vücuda zarar veren bir durum değildir. Ancak nedeninin incelenmesi önemlidir. Özellikle hamilelik sürecinde düşük, erken doğum, gebelik şekeri gibi riskler ortaya çıkabilir. Bu nedenle gebelik sürecinde kişinin daha yakından takip edilmesinde fayda vardır.

    Adet Düzensizliği Olanlar Hamile Kalabilir mi?

    Adet düzensizliği yaşamasına rağmen hamile kalan pek çok kadın vardır. Ancak yapılan araştırmalar döngüleri düzensiz kalan kadınların hamile kalmasının daha zor olduğunu gösterir.

    Adet düzensizliğinde yumurtlama günlerini tam olarak bilmek ve hamile kalma ihtimalinin yüksek olduğu günleri değerlendirmek daha zordur.

    Adet Düzensizliğine Ne İyi Gelir?

    Adet düzensizliği için öncelikle uzmana görünmenizde fayda vardır. Eğer herhangi bir hastalıktan kaynaklanmıyorsa beslenme programınızı gözden geçirmeyi düşünebilirsiniz. Düşük karbonhidrat alımına dayanan bir beslenme programı uygulayabilir ve yeterince sağlıklı yağ tüketmeye özen gösterebilirsiniz.

    Yapılan araştırmalar düzenli spor yapmanın stres seviyelerini düşürdüğünü ve hormonların düzenlenmesine yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu nedenle günde 1 saat yürümeyi deneyebilirsiniz. Ayrıca yoga ya da meditasyon yapmaya başlayabilirsiniz.

    Adet Düzensizliği Nasıl Tedavi Edilir?

    Adet düzensizliği yaşıyorsanız doktorunuz öncelikle gerekli tetkikleri yaparak sorunun nedenini tespit eder. Rahim kistleri, endometriozis gibi hastalıklarda hastalığın seyri göz önünde bulundurularak cerrahi operasyon ya da ilaç tedavisi önerebilir.

    PCOS, tiroid bozuklukları gibi sorunlarda hormon tedavisi tercih edilebilir. Ayrıca doktorunuzun önerilerini göz önünde beslenme alışkanlıklarınız ve yaşam tarzınız üzerinde değişiklikler yapabilirsiniz.

    Yaşadığınız adet düzensizliklerinde kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

    Kaynak : Op. Dr. Ali Gemici

  • Yaz Mevsiminde Sağlıklı Beslenme

    Yaz Mevsiminde Sağlıklı Beslenme

    Yaz mevsimi, sıcak havalarda sağlıklı beslenme ihtiyacını artırır. Mevsiminde yetişen taze meyve ve sebzeler, hem hafif hem de besleyici öğünler oluşturmanıza yardımcı olur. Ayrıca, serinletici çorba tarifleri ile beslenme rutininizi renklendirebilirsiniz. Bu yaz sıcağında, doğru hidrasyon yöntemlerini de dikkate alarak hem ferahlayacak hem de sağlığınızı koruyacaksınız. Sağlıklı beslenme, yaz aylarında enerjik kalmanın anahtarıdır.

    Yaz Meyve ve Sebzelerinin Faydaları

    Yaz mevsimi, taze ve lezzetli meyve ile sebzelerin bol olduğu bir dönemdir. Bu dönemde, sağlıklı beslenme alışkanlıklarınızı güçlendirmek için birçok seçenek bulabilirsiniz. İşte yaz meyve ve sebzelerinin birkaç önemli faydası:

    • Vitamin ve Mineral Zenginliği: Yaz meyve ve sebzeleri, vitaminler (C, A, K) ve mineraller (potasyum, magnezyum) açısından zengindir.
    • Hücreleri Yeniler: Antioksidan bileşenler, hücre sağlığını korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
    • Hidrasyon Desteği: Sebze ve meyvelerin yüksek su içeriği, vücut sıvı dengesini sağlar.

    Örneğin, karpuz ve salatalık gibi su oranı yüksek besinler, yaz aylarında sağlıklı beslenme için harika seçeneklerdir. Bu doğal gıdalar, ferahlatıcı etkisiyle sizi serin tutar. Unutmayın, mevsiminde tüketilen besinler, sağlıklı beslenmenin temel taşlarındandır!

    Serinletici ve Hafif Çorba Tarifleri

    Yaz aylarında serinletici ve hafif çorbalar, sağlıklı beslenme açısından mükemmel bir tercih sunar. Soğuk tüketilen çorbalar, hem ferahlatır hem de besin değeri yüksektir. İşte birkaç öneri:

    • Gazpacho: Domates, salatalık, biber ve zeytinyağı ile hazırlanan bu İspanyol çorbası, vitamin kaynağıdır.
    • Soğuk Yoğurt Çorbası: Yoğurt, nane ve sarımsak ile yapılan bu çorba, hem serinletir hem de sindirimi kolaylaştırır.
    • Avokado Çorbası: Avokado, limon ve yeşil soğan ile hazırlanan bu çorba, omega-3 ve sağlıklı yağlar açısından zengindir.

    Bu tarifler, yazın sağlıklı beslenme hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olurken, aynı zamanda damak tadınızı da şımartır.

    Yaz İçin Doğru Hidrasyon Yöntemleri

    Yaz mevsiminde sağlıklı beslenme düzeninin önemli bir parçası doğru hidrasyondur. Vücut sıcak havalarda daha fazla sıvıya ihtiyaç duyar. İşte yaz aylarında doğru hidrasyon için dikkate almanız gereken yöntemler:

    • Su Tüketimi: Günde en az 2-3 litre su içmek, vücut dengenizi korur.
    • Hafif İçecekler: Limon, nane ve hibeş çayı gibi bitki çayları serinletici etki sağlar.
    • Meyve Suları: Taze sıkılmış meyve suları, hem lezzetli hem de besleyicidir. Özellikle karpuz ve portakal tercih edilebilir.
    • Hidrasyon Gıdaları: Salatalar ve sululuk oranı yüksek sebzeler, sıvı alımına katkı sağlar.

    Bu yöntemler, yazın sağlıklı beslenme alışkanlıklarınızı destekleyecek, vücudunuzu serin tutacaktır. Unutmayın, iyi bir hidrasyon genel sağlık için kritik öneme sahiptir!

  • Enerjiyi Yüksek Tutma Yolları

    Enerjiyi Yüksek Tutma Yolları

    Yaz mevsimi, günlerin uzaması ve güneş ışığının artmasıyla birlikte ruh halimizi olumlu etkileyen bir dönemdir. Ancak, kadınlar için psikolojik sağlık açısından bu dönemde bazı zorluklar da ortaya çıkabilir. Yüksek enerjiyi korumak, yaz aylarının tadını çıkarırken zihinsel sağlık üzerinde büyük bir etki yapar. Peki, bu enerji düzeyini nasıl artırabiliriz? İşte, yaz mevsiminde kendinizi daha iyi hissetmek ve psikolojik sağlığınızı güçlendirmek için uygulayabileceğiniz bazı etkili yollar.

    Yaz Mevsiminde Kadınların Psikolojik Sağlığı Üzerindeki Etkileri

    Yaz mevsimi, kadınların psikolojik sağlık durumunu etkileyen birçok faktörü beraberinde getirir. Bu dönemde yaşanan sıcak havalar ve uzun günler, ruh halimizi olumlu veya olumsuz şekilde etkileyebilir. İşte yaz mevsiminin etkileri:

    • Güneş Işığı: Güneş ışığı, serotonin seviyelerini artırır. Bu da ruh halimizi iyileştirir.
    • Sosyal Etkileşim: Yaz aylarında düzenlenen etkinlikler, sosyal bağları güçlendirir ve yalnızlık hissini azaltır.
    • Aktif Yaşam Tarzı: Dışarıda yapılan aktiviteler, fiziksel sağlığı destekler ve bu da dolaylı olarak psikolojik sağlık üzerinde olumlu etki yapar.

    Özetle, yaz mevsimi kadınların psikolojik sağlıkları için fırsatlar sunarken, dikkatli olunmadığı takdirde olumsuz durumlar da yaratabilir.

    Enerjiyi Yüksek Tutmanın Önemi ve Yolları

    Yaz mevsiminde, psikolojik sağlık için enerjiyi yüksek tutmak oldukça önemlidir. Enerji seviyeleri yüksek olduğunda; stres azalır, mutluluk artar ve genel yaşam kalitesi yükselir. İşte enerjinizi yüksek tutmanın bazı yolları:

    • Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, endorfin salgılayarak ruh halinizi iyileştirir.
    • Sağlıklı Beslenme: Vitamin ve mineral bakımından zengin gıdalar tüketmek, bedeninizi ve zihninizi güçlendirir.
    • Yeterli Uyku: İyi bir uyku, zihinsel berraklık ve duygusal denge sağlar.
    • Sosyal İlişkiler: Arkadaşlarla vakit geçirmek, duygusal desteği artırır ve enerjinizi tazeler.

    Tüm bu yöntemler, yaz mevsiminde psikolojik sağlık açısından önemli katkılar sunar. Enerjinizi yüksek tutarak daha sağlıklı bir yaz geçirebilirsiniz.

    Yaz Mevsiminde Duygusal Refahı Artıracak Aktivite Önerileri

    Yaz mevsimi, psikolojik sağlık açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Duygusal refahınızı artırmak için aşağıdaki etkinlikleri deneyebilirsiniz:

    • Doğa Yürüyüşleri: Doğadayken bedensel ve ruhsal olarak yenilenirsiniz.
    • Hobiler: Resim yapmak veya müzik aleti çalmak, yaratıcılığınızı teşvik eder.
    • Sosyal Aktiviteler: Arkadaşlarınızla buluşup güzel vakit geçirmek, yalnızlık hissini azaltır.
    • Meditasyon ve Yoga: Zihni sakinleştirir, bu da psikolojik sağlık için faydalıdır.

    Bu aktivitelere zaman ayırarak, yaz mevsiminde psikolojik sağlığınızı güçlendirebilir, duygusal refahınızı artırabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı sosyal ilişkiler ve fiziksel aktivite, genel mutluluğunuzu artırır.