Kadın Hamile Bebek Bilgi Portalı

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Uzman Görüşleri
  4. »
  5. Aşkı Bilinçdışımız Mı İstiyor, Yoksa Biz Mi?

Aşkı Bilinçdışımız Mı İstiyor, Yoksa Biz Mi?

Dilan Yücel Dilan Yücel -
45

Aşk, çağlar boyu sanat, tarih, bilim, toplum ve felsefede yer edinmiş bir kavram olmuştur. Kimi zaman açıklanamayan, duyguların beynimizde oynadığı bir oyun mu, yoksa kişiye özel yaşadığımız bir durum mu olduğu hâlâ tartışılıyor. Peki, gerçekten de aşk “normal” bir duygu mu? Yoksa bilinçdışı dinamiklerin bir yansıması olarak, aslında doğası gereği anormal mi?

Aşkın Bilinçdışı Dinamikleri

Sigmund Freud’a göre aşk, çocukluk dönemindeki ilk bağlanma ilişkilerinde yatıyor. Anne, baba ve bakım verenimizden aldığımız ilk sevgiyi, reddedilmeyi, şefkati ve güveni, yetişkinlikteki ilişkilerimize de yansıtıyoruz.

Örneğin, eğer anne “yutan” bir karakterdeyse (çocuğun tüm kararlarını kendi veren, onu bağımlı hâle getirmeye çalışan, özerkleşmesini engelleyen), bu çocuk yetişkinlikte annesine benzediğini fark ettiği tüm kadınlardan kaçacaktır. Tabii ki “yutan anne sendromu”na sahip kadınlarla ilişki kurmak zordur, ancak kişi bilinçdışında farkında olmadan kaçıyorsa, partneri sağlıklı olsa dahi bunu fark etmeyip ondan uzaklaşabilir. Bu durum, narsistik kişilik yapılanmasına sahip bireylerde de görülebiliyor. Kaçıngan bağlanma türü de buna bir örnek.

Peki, bu kişi annesi gibi birine de âşık olabilir mi? Kesinlikle evet! Çünkü eğer yetişkinliğinde “kurban” rolüne girmişse, kendisine annesi gibi davranan kadınları bulacaktır. O hâlde aşk, doğduğumuz eve göre değişiyor mu? Bence evet. Düşünsenize, şu anki ailenizden çok farklı bir ailede büyüseydiniz, yine de partner seçimleriniz aynı olur muydu?

Freud’a göre, duygularımız doyurulmuyorsa ve bilinçdışında bizi doyuracak birisi karşımıza çıktığında, “Aşık oldum.” diyoruz. Bu teoriye göre aşk, aslında hepimizin bilinçdışında belli. Sadece kişiler değişiyor ve biz aynı aşkı tekrar tekrar yaşıyor gibiyiz.

Gelişen dünya ile burada ekstra söylemek istediğim şey, bunu değiştirebileceğimiz. Yapılan araştırmalar, bağlanma stilimizi dahi yetişkinlikte değiştirebileceğimizi gösteriyor. Sürekli güvensiz ilişkiler yaşarsak, güvenli bağlanmaya sahip olsak bile şüphelerimiz eskiye göre artar—bu gayet normaldir. O hâlde güvenli ilişkiler yaşarsak, güvensiz bağlanma stilimiz de değişebilir. Tabii ki bilinçdışı süreçleri fark etmek uzun zaman alabilir. Bu noktada profesyonel desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz.

Aşk, bence herkesin yaşaması gereken bir duygu. Bazen tüm duyguları bir arada barındırsa da, sadece üç harfe sığacak kadar da anlamı derin bir şey: “Aşk.”

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir